Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

New York Stock Exchange NYSE

New York Menkul Kıymetler Borsasının tarihçesi, 1792 yılına kadar iner. Bu tarihte, tüccar ve komisyoncuların oluşturdukları 24 kişilik bir grup, Wall Streette bir ağacın altında toplanarak senet alım satımlarına başladı. Yağışlı havalarda, işler bir kahvehanede yürütülüyordu. Her isteyenin gruba serbestçe katılmasıyla, açık havada borsa işlemleri yapanların sayısı giderek arttı.

Menkul değerler piyasasının organizasyonuna doğru ilk adım, 1817 yılında Wall Streette bir salonun kiralanmasıyla atıldı. Grup, New York Stock and Exchange Board adını aldı. Üye sayısı sınırlandı ve yeni üyeliklere yalnız brokerlar seçildi. Üyelere devam mecburiyeti kondu.

Borsa faaliyeti, basit bir yöntemle yürütülmekteydi. İşlem gören senetlerin bir listesi çıkarılmıştı. Toplantıları yöneten başkan, listedeki senetlerin adını günde yalnız bir defa okumaktaydı. Adı okunan senedi almak isteyen üye, talebini yüksek sesle bildirmekteydi. Birkaç üye talip olduklarında, artırma en yüksek fiyat verenin üzerinde kalmaktaydı. Bir üyenin talebini sözle belirtmesine "call" denmekteydi.

Amerikada, İç Savaş yıllarında spekülasyon yoğunlaştı. New York Stock and Exchange Boardn üye sayısı sınırlı olduğu ve yalnız listede kayıtlı senetler üzerine işlem yapıldığı için, diğer komisyoncular yıllardan beri Wall Street ile Hanover Streetin köşesinde ayrı bir borsa oluşturmuşlardı. Köşe başında çalışan bu borsaya "Curb Market" (köşebaşı borsası) adı verilmişti.

Curb Market, İç Savaş yıllarında William Streete taşındı ve Open Board of Brokers adı altında faaliyetini yürüttü. Open Board, borsa faaliyetinin hararetlendiği dönemlerde, 24 saat kapanmayarak geceli gündüzlü işliyordu. Gece toplantıları otel salonlarında ve koridorlarında yapılıyordu.

Open Board, Avrupada 17. yüzyıldan beri ikinci piyasa veya teşkilatlanmamış piyasa denen ve esnek kurallarla çalışan borsa tipinin Amerikada geliştirilmiş bir örneğiydi. 20. yüzyıl başlarında, Open Board da bir binaya taşınmakla beraber ilk adına bağlı kaldı. İkinci piyasa 1908de New York Curb Agency, 1911de New York Curb Market veya Market Association, 1929da New York Curb Exchange ve 1953de American Stock Exchange adını aldı. İkinci Dünya Savaşından sonra, New York Borsasıyla karşılaştırılabilecek bir önem kazandı.

1863te New York Stock Exchange adını alan New York Borsası, 1868de yeni inşa edilen binasına taşındı. Binanın mülkiyeti üyelere aitti. Bir üye çekilerek yerini bir başkasına devrettiğinde, bina mülkiyetindeki payı da yeni alıcıya geçmekteydi. Yıllar ilerledikçe, eklerle bina büyütüldü. Üyeliği devralmak için ödenen bedel, konjonktürlere göre değişiyordu. Şimdiye değin en yüksek fiyat 1929da ödenmiştir. Bu tutar 625,000 Dolar veya Dolar´ın o zamanki değeriyle 29,761ons saf altındır. Büyük Bunalımdan sonra devir ücretleri düşmüştür.

Borsanın yönetim organizasyonu ve kuralları, ihtiyaçlara ve sermaye piyasası otoritelerinin kararlarına göre zamanla değişmiştir. Ancak fonksiyonlar istikrarını korumuştur. Bir hakem kurulu, operasyonlara ilişkin anlaşmazlıkları karara bağlar. Hizmetlerin ve yönetimin düzenlenmesi, borsa üyelerinin çoğunluğunun oluşturdukları komitelere bırakılmıştır. Komiteler arası koordinasyonu bir icra kurulu sağlar.

Üyeler arasında bir işbölümü oluşturulmuştur: Commission brokerlar, borsada müşterilerinin emirleri doğrultusunda alım satım yapanlardır. İlke olarak, kendi hesaplarına, borsa operasyonlarına girişmezler. Bankalar ve borsa üyesi olmayan aracı firmalar, müşterilerinin siparişlerini commission brokerlara intikal ettirirler. Sonradan oluşturulan ortak üyeliklerin fonksiyonları, gerektiğinde hazır bulunmayan commission brokerların yerini doldurmaktır. Ortak üyeler de, aynı kurallara göre çalışmakla beraber, izin almaksızın "şoor" veya "parterre" denen alım satım yerine giremezler.

Specialistler (uzmanlar) yalnız bir veya birkaç menkul değer alım satımıyla ilgilenen üyelerdir. Başlangıçta, bunlar yaşları ilerleyince masalar arasında mekik dokumanın zorluğu nedeniyle seçtikleri bir yere oturan ve yalnızca orada işlem gören senetlerle ilgilenen kişilerdi.

Two-dollar brokerlar komisyoncu firmalarla ilişkileri olmayan aracılardır. İşlerin birden hareretlendiği anlarda, commission brokerlar siparişleri yetiştirmekte zorluk çekerler. Yetişemedikleri siparişlerin yerine getirilmesini two-dollar brokera havale ederler.

Dördüncü grup, odd-lot dealerlardır. Borsada alım satım birimi lottur. Bir lot, 100 senetten oluşur: 100 hisse senedi veya 100 tahvil gibi. Ancak müşterilerin siparişi 10 tane veya 34 tane gibi kesirli olabilir. Commission broker, lottan eksik veya fazla bakiyeyi almak veya satmak işini perakendeci durumunda olan odd-lot dealera bırakır.

Beşinci grup, trader´lardır. Bunlar, 1792de grupta yer alan tacirlerin günümüze değin süregelmiş bir uzantısıdır. Kendi hesaplarına alım satım ve spekülasyon yaparlar. Sayıları azdır.

1961de paralel piyasa veya üçüncü piyasa denen yeni bir borsa organizasyonu ortaya çıkmıştır. Paralel piyasa, teşkilatlanmamış piyasadan ayrı bir modeldir. Paralel piyasada New York Stock Exchangede kote edilmiş, yani listeye alınmış menkul değerler alınıp satılır. Alım satım değerleri de, New York Stock Exchange kurallarıdır.

New York Stock Exchangede alım satım komisyon ve harçlarının yüksek olması, müşterilerden bir kısmını ikinci piyasaya ve paralel piyasaya kaydırmıştır. Paralel piyasada, özellikle büyük işlemlerde, komisyon oranlarının düşük tutulması, bu ayrı borsa tipinin kısa zamanda gelişmesini sağlamıştır.

Herhangi bir gerçek veya tüzel kişi, borsadan doğrudan alım satım yapamaz. Menkul değerler almak veya satmak isteyenler bir aracının hizmetine başvururlar. Müşterinin emrini borsaya intikal ettiren, bir commission brokerdır. Commission broker, borsa üyesidir. Bir komisyoncu firmasının sahibidir veya ortağıdır. Müşterinin ajanı sıfatıyla hareket eder. Hizmetine karşılık, bir komisyon alır.

Borsa, soyut bir pazardır. Genellikle mübadele konusu menkul değer, ortada olmadan alım satım yapılır. Satıcı, bedelini tahsil etmeden ve hatta elinde bulunmadığı halde, bir menkul değeri satar. Alıcı da, ödeyeceği para aktifinde olmaksızın taahhüt altına girer. Senetlerin maddi varlığı el değiştirmeksizin, temsil ettikleri değer birkaç kez soyut alım satım konusu olabilir.

Borsanın hesap günü gelince, ödemelerin yapılması commission brokerın sorumluluğundadır. Commission broker, muhtemel bir zarara karşı müşterisinden bir güvence ister. Bu güvence, operasyon konusu alım satımın bir yüzdesidir ve müşteri ile komisyoncu firma arasında kararlaştırılır. Genelikle uygulanan oran %10dur. İstikrarsızlık dönemlerinde ve müşterinin durumuna göre, %25e çıktığı görülmüştür.


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com