Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Her canlının rızkını Allah verir

Sual: Rızık için üzülmemeli deniyor. Rızk hakkında bilgi verir misiniz?

CEVAP
Her canlının rızkını Allahü teâlâ verir. Çocuk, ana karnında çalışmaktan âciz olduğu için, göbeğinden ona rızık gönderir. Çocuk dünyaya gelince, rızık olarak, anasının göğsünden süt gönderir. Birşey yiyebileceği yaşa gelince de, dişlerini yaratır. Çocuğun ana-babası ölüp, yetim kalırsa, önceden yalnız şefkatle annesi bakarken, sonradan, herkesin kalbini, ona karşı merhametle doldurur. Daha büyüyünce de, çalışmak için kuvvet ve para kazanma arzûsu ihsân eder. O kimse, bu arzûdan vazgeçip, takvâ yolunu tutar, kendini yetîm hâline korsa, ona karşı kalbleri, yine şefkatle doldurur. Herkes, (Bu kimse Allah yolundadır. Herşeyin iyisi buna lâyık) der. Para kazanırken, kendine, yalnız kendi acırdı. Şimdi herkes acır. Fakat, takvâ yolundan ayrılır, nefsine uyar ve çalışmazsa, kalblerde ona karşı şefkat hâsıl etmez. Böyle kimselerin, tevekkül ediyorum diye çalışmaması, tembel oturması, hiç câiz değildir.

Kendini düşünen kimsenin, çalışıp, ihtiyâçlarını elde etmeyi de düşünmesi lâzımdır. Demek ki, Allah yolunda olup, yetîm gibi olana karşı, herkesin kalbinde şefkat, merhamet yaratır.

Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri, “Allahü teâlâ emrettiği için çalışmalı, rızık için üzülmemeli” buyurdu. Rızık için Allahü teâlânın verdiği söze güvenmelidir. Müslüman, Allahü teâlâ, çalışmayı emrettiği için çalışıp kazanır. Nefsinin kötü arzûlarına, zevklerine kavuşmak için çalışıp para kazanmak ve çalışırken, helâlı harâmdan ayırmamak, başkalarının haklarına saldırmak, onlara olan borçlarını ödememek, suç işlemek, dünyaya düşkün olmayı gösterir.

Dünyaya düşkün olmak, büyük günâhtır. Allahü teâlâ emrettiği için çok çalışıp, çok kazanmak ve O’nun emrettiği gibi çalışıp, kazandığını, O’nun emrettiği yerlere sarfetmek, ibâdet yapmak olur. Çok sevâb olur.

Rızık için çalışmak

Allahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdîr etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın rızkı da bellidir. Rızık hiç değişmez. Azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Kimse kendi rızkını yiyip bitirmeden ölmez. Bu konudaki âyet-i kerîmelerden birkaçının meâli şöyle:

(Allahü teâlânın rızık vermediği, bir canlı yoktur.) [Hûd 6]

(Birçok canlı, rızkını kendi elde edemez. Sizin de, onların da rızkını Allah verir.) [Ankebût 60]

(Rabbin, rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır.) [İsrâ 30]

Allahın kimine çok, kimine az rızık verdiğini çok kimse bilmez. (Sebe’ 36)

Allahtan korkana ummadığı yerden rızık gelir. (Talâk 2,3)

Bir kimse, Allahü teâlâ emrettiği için çalışır, rızkını helâl yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızık, ona bereketli olur. Bu çalışmaları için de sevâb kazanır. Eğer, rızkını Allahü teâlânın yasak ettiği yerlerde ararsa, yine ezelde ayrılmış olan o belli rızka kavuşur. Fakat, bu rızık ona hayırsız, bereketsiz olur. Rızkına kavuşmak için kazandığı günâhlar da, onu felâketlere sürükler.

İnsan, rızkını aradığı gibi, rızık da, sâhibini arar. Çok fakîrler vardır ki, zenginlerden daha iyi, daha mutlu yaşar. Allahü teâlâ kendisinden korkanlara, dînine sarılanlara, ummadıkları yerden rızık gönderir. Allahü teâlâ, insanları yaratırken, ömürleri gibi, rızıklarını da takdîr etmiştir. Bu konudaki hadîs-i şerîflerden ba’zıları şöyle:

(Allahü teâlâ, mü’minin rızkını ummadığı yerden verir.) [İ.Hibbân]

(Rızık için üzülme, takdîr edilen [ezelde ayrılmış olan] rızık seni bulur.) [İsfehânî]

(Allahdan korkun, istediğiniz şeylere kavuşmak için, iyi sebeplere yapışın. Kötü sebeplere yanaşmayın! Hiç kimse, takdîr edilen rızkına kavuşmadıkça ölmez.) [Hakîm]

(Eceliniz sizi nasıl takip ederse, rızkınız da öylece takip eder. Rızık için sıkıntı çekerseniz, Allahın emrine uygun hareket edin.) [Taberânî]

(Allah korkusunu sermâye edinen, rızkına ticaretsiz ve sermâyesiz kavuşur.) [Taberânî]

(Allahü teâlâya tam tevekkül etseydiniz, sabah aç gidip, akşam tok dönen kuşlar gibi rızka kavuşurdunuz.) [Tirmizî]

Helâl rızka kavuşmak istiyen sebeplerine yapışmalıdır! Para kazanmak, malı arttırır. Fakat, rızkı arttırmaz. Rızık, mukadderdir. Ya’nî ezelde ayrılmıştır. Rızık, ma’âşa, mala, çalışmaya bağlı değildir. Fakat Allah emrettiği için çalışmak lâzımdır. Çünkü, Allahü teâlânın işleri, sebepler altında tecellî eder. Âdet-i İlâhiye böyledir. Fakat, ba’zan, sebebe yapışıldığı hâlde, iş hâsıl olmıyabilir. Yahut, sebepsiz de, hâsıl olabilir. Bu konudaki hadîs-i şerîflerden ba’zıları şöyle:

(Rızkının bol olmasını isteyen, sıla-i rahm etsin!) [Buhârî]

(Sadaka vermeye devam edenin rızkı artar!) [İbni Mâce]

(Cömerdin evine rızık, devenin göğsüne vurulan bıçaktan daha tez gelir.) [İbni Mâce]

(İstiğfâra devam eden, ummadığı yerden rızıklanır.) [İ.Mâce]

(Namaz kılmak rızkın bereketine sebep olur.) [Miftahülcenne]

(Hanımı ile [iyi geçinip] şakalaşanın, rızkı artar.) [İ.Lâl]

Ba’zı şeyler fakîrliğe yol açar, rızkın güçlükle gelmesine sebep olur. Meselâ tırnağı uzun olanın rızkı meşakkat ile, sıkıntı ile hâsıl olur. Bu konudaki hadîs-i şerîflerden ba’zıları şöyle:

(Günâh işlemek, rızıktan mahrûmiyete sebep olur.) [İbni Mâce]

(Yalan söylemek rızkı azaltır.) [İsfehânî]

(Zinâ fakîrliğe yol açar.) [Beyhekî]

(Sabah uykusu rızka mânidir.) [Beyhekî]

[Rızıkların dağılması sabah namazından sonra olur. Ma’nevî rızıkların dağılması ise ikindi namazından sonradır. Bu iki vakitte uyumamaya dikkat etmelidir! (El-Envâr)]

(Sabah namazını kıldıktan sonra uyumayın, rızkınızı aramaya çalışın!) [Taberânî]

(Hak teâlâ rızıkları, fecr ile güneşin doğacağı vakitler arasında verir.) [Beyhekî]

(Rızka kavuşan çok hamd etsin!) [Hatîb]

Hamdetmek, Allahü teâlâya şükretmek demektir. Her ni’metin Allahü teâlâdan geldiğine inanmak lâzımdır.

Allahü teâlâ, Hz.Mûsâ’ya buyurdu ki: (Kendine verdiğim ni’meti, benden bilip kendinden bilmiyen, ni’metlerin şükrünü edâ etmiş olur. Rızkını kendi çalışması ile bilip, benden bilmiyen ise, ni’metin şükrünü edâ etmemiş olur.) [İ.Gazâlî]


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com