Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Banka Hesabı

'Zamana yemin olsun ki, insanların çoğu hüsrandadır. İman edenler, iyi şeyler yapanlar, hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.' (Kur'ân-ı Kerim, Asr Suresi)

Her sabah 86.400 doların yatırıldığı bir banka hesabınız olduğunu düşünün. Ama bu, bir sonraki güne aktarılmıyor olsun. Bir başka deyişle, her akşam hesabınız sıfırlansın. Ne yapardınız? Her gün, hesabınızdaki parayı son kuruşuna kadar çekerdiniz değil mi?

İşte her birimiz "zaman" isimli böyle bir banka hesabına sahibiz. Her sabah bize 86.400 saniye verilir. Her gece bize verilen bu zamanın iyiye kullanmadığımız kısmı hesabımızdan silinir. Dünden kalan, kullanılmamış zamanı yarına aktarmaz. Yarınınkinden kullanmamıza da bugünden izin vermez. Her gün yeni bir hesap açar bizim için, her gece tekrar siler boşa geçen saniyelerimizi. Günlük hakkın kullanımında başarısız olunursa, "kayıp" sadece o başarısız kişiye/kişilere aittir.

Bu işin ne geriye dönüşü vardır, ne de ileriden ödünç alması. Bugün sahip olduğumuzla yaşayabiliriz ancak.

Öyleyse iyi işler, başarı, mutluluk ve sağlık için kullanalım bu hesabı. Zaman akıp gidiyor…

Saatimiz sürekli çalışıyor…

Sahip olduğumuz "bugünü" değerlendirelim o zaman. Geçmişin elemleri ile elemlenmenin, gelecek endişesi ile hayatı zehir etmenin anlamı ne?

Bir yılın değerini anlamak istersen, sınıfta kalan bir öğrenciye sor.

Bir ayın değerini ise, erken doğum yapmış bir anneden öğren.

Bir haftanın önemini, haftalık bir gazetenin editörüne sor.

'Bir saat nedir ki?' dersen, buluşmayı bekleyen âşıklara sor.

Bir dakikayı, treni kaçırmış birinden öğren.

Bir saniyeyi küçümsüyorsan, bir kazadan kıl payı kurtulmuş birine sor.

Bir milisaniyenin değerini ise, olimpiyatlarda gümüş madalya kazanmış bir sporcudan sor.

Madem zaman bu kadar önemli, onun her saniyesini bitmez hazinelere çevirelim... Zamanımızı çok "özel" şeyler için harcayalım. Zamanın hiç kimseyi beklemeyeceğini hatırımızdan çıkarmayalım.

Dün mazide kaldı, yarın ise bilinmezlerle dolu. Bugün ise hesabımızda 86.400 saniyemiz var. Gücümüzü, sabrımızı onu kullanmaya harcayalım, mutlu "yarınlar" için.


Rıdvan ÖZEL

Evet o parayı çekerdim ve hayırlı işlerde kullanırdım. Çünkü para selefeden (bedavadan, haketmeden) geliyor. Sonuç itibariyle bizim sandığımız bütün mal, mülk, para, pul vb. her şey YÜCE ALLAH'IMIZA AİTTİR! Bunu bilmek bence yeterli... SELAMINALEYKÜM.

Rıdvan bey,
Selamun Aleyküm.
Banka hesabını misal verdiğiniz bu yazınızı okudum. Katılmamak elde değil tabii.

"Her sabah 86.400 doların yatırıldığı bir banka hesabınız olduğunu düşünün. Ama bu, bir sonraki güne aktarılmıyor olsun. Bir başka deyişle, her akşam hesabınız sıfırlansın. Ne yapardınız? Her gün, hesabınızdaki parayı son kuruşuna kadar çekerdiniz değil mi?"

önce varmak istediğiniz noktayı kavrayamadım. Devamını okumadan önce zihnimde itiraz ettim. Devamını okuyunca itirazımın gereğinin kalmadığı ortaya çıktı tabii ama aklıma takılan bir soru var onu sormak isterim. Hani "hesaba yatırılan parayı son kuruşuna kadar çekersiniz değil mi?" diye soruyorsunuz ya, başkalarını bilemem ama ben çekmem. Kimin ne için, nereden gönderdiğini bilmediğim, verenin hesabını sormasa bile kendi vicdanımın bana soracağı hesabı düşünerek çekemem. Hak etmediğim, emek vermediğim bir para veya menfaat için kimse sormasa bile benim vicdanım onu tahsil etmeme izin vermez. O yüzden

"Evet o parayı çekerdim ve hayırlı işlerde kullanırdım. Çünkü para selefeden (bedavadan, haketmeden) geliyor. Sonuç itibariyle bizim sandığımız bütün mal, mülk, para, pul vb. her şey YÜCE ALLAH'IMIZA AİTTİR! Bunu bilmek bence yeterli..."

yorumunu yapan arkadaşa katılamıyorum. Çünkü kendimiz için kullanmakta endişe ettiğimiz veya belki lâyık görmediğimiz bir değeri kendimizden başkaları için nasıl kullanabiliriz değil mi?

Bu soruyu aslında size itiraz için değil, verdiğiniz misalin asıl varmak istediğiniz o güzel hususa, yani vaktin bir saniyesinin bile değerli olduğu noktasına ulaşmada biraz yetersiz kaldığını gördüğüm için sordum. Ki size yorum yapan arkadaş da o noktadan farklı bir hususa yönelmiş. İnşallah yanlış anlaşılmamışımdır.

Allah'a emanet olun selametle.
Mehmet Miyasoğlu.

Rıdvan bey cevap verene kadar selamınızı ben alayım.

Kardeşim ben verilen örneğin sadece bakış açısını genişletmek amacı ile verilmiş bir örnek olduğunu düşünüyorum.

"Her sabah 86.400 doların yatırıldığı bir banka hesabınız olduğunu düşünün. Ama bu, bir sonraki güne aktarılmıyor olsun. Bir başka deyişle, her akşam hesabınız sıfırlansın. Ne yapardınız? Her gün, hesabınızdaki parayı son kuruşuna kadar çekerdiniz değil mi?"

Yatırılan paranın nerden geldiği hakkında zaten bilgi verilmemiş. Neden paranın banka hesabınıza meşru bir yolla yatırıldığını düşünmüyorsunuz? Örnek üzerinde ihtimaller düşünmek yerine neyi anlatmak istediğine odaklanmalıyız.

Bankanızda size helal olan bir miktar para var ve sadece gün içerisinde kullanabilirsiniz. Ertesi gün hesabınız sıfırlanacak. Bu durumda herkes gün içinde parayı çeker. O halde söz konusu para olunca son kuruşuna kadar değerlendirmek istiyoruz da neden paradan daha kıymetli olan vaktimizi boşa harcıyoruz? Öyle değil mi?

Selamün aleyküm.

selam....bugün tanışmamızın ilk günü adım yasin burdakı tüm abi abla kardeşlerime saygı ve sevgilerimi yollayıp Allah a emanet ediyorum ....bu arada çok hoşuma gitti burası galiba burda çok duracam :))


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com