Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Cömertlik

Abdülhamid Han, İsraftan hoşlanmazdı. Cömert bir insandı. Ama iktisatlıydı. Cesur, fakat ihtiyatlı idi. İktisatsız cömertliğin ve ihtiyatsız cesaretin seleflerine nelere mal olduğunu biliyordu. (13)

Fakirlere yardım eder, yöneticileri ise hizmet ve başarılarına göre ödüllendirirdi.

Emri altında olanlara ve vekillerine, ilim ve sanat erbabına, yabancılara bol ve kıymetli hediyeler veriyordu. Yöneticilerin mevkilerine, hizmet ve başarılarına bakarak ona göre ihsan ve ikramda bulunuyordu. Halkdan, fakirlik ve sıkıntı içinde olanların halini haber alınca, para veya eşya gönderiyor, hastalara bizzat doktor yolluyordu. (14)

Bir akşam Aksaray taraflarındaki bir postahaneden Sultan'a arz edilmek üzere bir telgraf çekilir. Telgrafı çeken bizzat telgraf memurudur. Karısının hamile ve doğmak üzere olduğunu ve doğumun da zor olabileceği belirtilerek hiçbir vasıtasının olmadığını bu nedenle "Merhamet-i Şahane"ye sığındığını belirtiyordu.

Telgrafı baştan sona okuyan sultan Mabeyn (saray) memuruna gerekenin yapılması emrini veriyordu.Emir yerine getiriliyor, sabaha karşı Mabeyn (saray) memuru, Mabeyn tabiblerinden biri ve bir yaver, gönderildikleri yerden dönüyorlardı.

Saray bahçesinden geçerken Patişahın oturmayı adet edindiği sade ve basit odada ışığın yandığını görürler. Padişahın geceyi orada geçirdiğini ve belki de uyumakta olduğunu düşünerek, kendisini rahatsız etmemek için ayaklarının ucuna basa basa yürümeye başlarlar.

Yanılıyorlardı. Padişah uyumuyordu. Onları pencereden seyreden Sultan gelmelerini işaret ediyordu...
Neticenin ne olduğunu çocuğun doğup doğmadığını soran Padişah'a şu cevabı veriyorlardı.

-Evet Efendimiz! Biraz evvel dünyaya geldi. Nur topu gibi bir erkek çocuk...İsmini "Abdülhamid" koydular..."İhsan-ı Şahane"yi verdik. Baba ağladı ve "ömr-ü devlet"lerine dualar etti.

Abdülhamid Han, şafak vaktine kadar neticesini beklediği hadiseyi öğrendikten sonra, içindeki sıkıntılı bir havayı dışarıya atar-casına bir nefes boşaltıyor ve tek kelime söylemeden paravananın arkasına geçip sabah namazına duruyordu. (15)


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com