Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Nimetler İçinde Yüzse de Şımarmamak

1. Bölüm'raf sûresinin 32. âyetinde şöyle buyurulmaktadır: "De ki: Allah'ın kullan için yarattığı süsü ve güzel rızıkları kim haram etti? De ki: Bu nimetler dünya hayatında iman edenler içindir; kafirler de o arada yararlanırlar. Kıyamet gününde ise sadece mü'minlere mahsustur."

Bu ayet açıkça ahiret nimetlerinin olduğu gibi dünya nimetlerinin de mü'minler için hazırlandığını göstermektedir. O halde mü'min helal şekilde ve meşru dairede dünya nimetlerinden istifade edecektir. Nimetlerden istifade ederken israfa kaçmayacak ve harama bulaşmayacak, meşru dairenin dışına çıkmıyacaktır. Ayrıca nimetlerin şükrünü yapacaktır. Hakim'in Müstedrek'inde naklettiği şu hadis-i şerif ne kadar uyarıcıdır: "Ümmetimin en kötüleri nimetler içinde gözünü açan, onunla beslenen, türlü türlü yiyecekler yiyen, çeşit çeşit elbiseler giyinen, değişik değişik binitlere binen ve avurtlarını şişire şişire edebiyat parçalayarak konuşan kimselerdir." (11)

Hadiste kınanan yeme, içme, giyme helal daireyi taşan, israfa kaçan ve şükrü yerine getirilmeyen yiyip içme ve giyinmelerdir.

Nimetler içinde yüzdüğü halde şükretmeyip havalara girmek, büyüklenmek, kasılmak, israfa kaçmak, Allah'tan olduğunu bilmemek, şükretmemek hadisin tehditi içine girer.

Ümmetin şerlilerinden değil, hayırlılarından olmaya çalışmalıdır.

Ariflerden Bişr bin Haris der ki: "Dünyaya karşı zühd, onu terk etmek değildir; asıl zühd, Allah'tan gayri her şeyden gönlü çekmektir. Hz.Da-vud (as) ve Hz.Süleyman'a (as) baksana. İkisi de dünya padişahı idiler. Bununla birlikte Allah katında zahitlerin başında yer alıyorlardı."

Malımızla felaketimizi hazırlamamalıyız. Yanlış yerlerde kullanarak, israf ederek yada zekatını vermeyerek, haramdan kazanarak kendi kuyumuzu kazmamalıyız. Yüce Rabbimiz güzel halini muhafaza etmeyen, zenginleşince zekatını vermeyen ve malla ilgili görevlerini yapmayanları şöyle uyarmıştır:

"Allah, lütuf ve ihsanıyla onlara zenginlik verdiğinde ise, cimrilik ettiler ve sözlerinden döndüler. Zira onlar yüz çevirmeyi adet edinmişlerdir." (9 Tevbe, 76)

Malın yokluğu bir fitne olduğu gibi, ehil olmayanların elinde çokluğuda bir fitnedir. Herşeyi kendilerine layık görenler hiçbir gönülde sevgiye, hiçbir mecliste saygıya layık olamazlar. Bunun için niyet güzel, kazanç helal, tasarruf hayır üzere olmalıdır. Hadislerdeki işaret ve ikazlara dikkat edelim:

"Hedefi takva olan kimse için zenginlikte bir sakınca yoktur. Takvaya dikkat eden kimse için sıhhat, zenginlikten daha hayırlıdır. İnsanlardaki gönül hoşluğu da ayrı bir nimettir." (12)

"Şüphesiz dünya malı tatlıdır. Kim onu hakkıyla alır ve yerli yerince kullanırsa, o ne güzel yardımcıdır. Onu hakkı ile (helal yoldan) elde etmeyen kimse, yiyip yiyipte doymayan varlıklar gibidir." (13)

Şairin: "lanet ola ol mâle ki onun kazanılmasında ya din yada namus alet edile..." dediği gibi;

" Haram demez helal demez ver Allah 'ım Kulun durmaz yer Allah'ım!" mantığıyla hareket edenler; fakirliğinde de, zenginliğinde de ölçüyü elden kaçıranlar malla ilgili imtihanı kaybederler.

Fakirlik ve zenginlik, elde mal ile değil, kalpteki iman, sevgi, şuur ve huzurla ölçülür.

İşte ilahi ikaz: "Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi Allah'ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar zarara girenlerin ta kendileridir" (63 Münafıkûn, 9)

"Öyle kimseler vardır ki, bunları ne ticaret, ne de kazanma hırsı, Allah'ı anmaktan, namaza devamlı ve duyarlı olmaktan ve zekat vermekten alıkoyabilir." (24 Nûr, 37)

Hepimiz, hayır ve şerle imtihan edilecek, varlık ve yokluk içinde deneneceğiz. Her halin bir fitnesi ve bir çilesi vardır. Bir kul için hangi halin hayırlı olduğunu ancak Allah bilir. Bunun için, fakirliğin fitnesinden korktuğumuz gibi, zenginliğin fitnesinden de Allah'a sığınmalıyız.

Peygamber (sav)şöyle dua ederdi:

"Allah'ım! Cehennemin fitnesinden ve azabından, kabrin fitnesinden ve azabından, Deccal'in fitnesinden, fakirliğin fitnesinin şerrinden ve zenginliğin fitnesinin şerrinden sana sığınırım." (14)

İsrafa ve isyana alet edilen zenginlik tehlikelidir. İşte Peygamber (sav) Efendimizin uyarıları:

"Vallahi sizin için en fazla korktuğum şey fakirlik değildir. Fakat asıl korktuğum, sizden öncekilere olduğu gibi dünyanın önünüze açılması ve onların birbiriyle yarıştığı gibi sizin de mal hususunda birbirinizle yarışmanız, dünyanın onları oyaladığı gibi sizi de Hakk'tan alıkoyması, onları helak ettiği gibi sizide helak etmesidir." (15)


--------------------------------------------------------------------------------

11- Münavi.a.g.e.,4/155.
12- Ahmed, MUsned, 5/80; İbni Mace, Ticaret, 1.
13- Buhari, Rikak, 7; MUslim, Zekat. 121.
14- Müslim, Zikir, 49; Nesai, Istiaze, 17.
15- Buhari, Rikak, 9; Tirmizi, Kıyame, 28; İbni Mace, Fiten, 18.


Halil Atalay


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com