Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Dünyanın en akıllı adamı kim?

Bizim çocukluğumuzda bir espri vardı. Akıldan kıt olanların başına huni takarlar ve üzerine "AKILLI" yazarlardı. Tabiî bunun ne anlama geldiği herkes tarafından bilinirdi. Yani akıllı demekle veya "Ben dünyanın en akıllı adamıyım" demekle akıllı olunmuyor. Yani ben en akıllıyım diyerek, diğer insanları aptal yerine koymak, akıllılık demek değildir. Hem, ben en akıllı insanım demekle, insanlık için ne gibi bir buluş, yenilik, bütün nesillere yol göstericilik gibi bir çalışma yaptınız? Bir takım sıradan şeyler yapmakla dünyanın en akıllı adamı mı olunur? Peki nasıl akıllı olunur? İzah etmeye çalışayım efendim.
 
İnsanların en akıllıları onlardır ki, asıllarını, dünyaya neden geldiklerini ve ne ile vazifeli olduklarını hakkıyla bilirler ve hadlerini aşmazlar. Bütün çalışmalarını bu düşünce esasına göre yaparlar. Tevekkül ederler; yani ellerinden geldiğini tamamıyla yaparlar ve sonucunu Allah'tan beklerler. Hayatta hakiki anlamda gelişim ve başarı bu düşüncelerle elde edilir. Yoksa "Ben bilirim, ben yaparım, ben başardım, ben kazandım, ben ben ben" demek şeytanın ve şeytanın askerlerinin işidir. Bu anlamdaki başarı, başarı değildir.
 
Dünyanın en akıllı insanı olmak, tüm çalışmalarını dünyaya hasrederek, dinini dünyaya satmak demek değildir. Bir makam, bir servet veya bir şan-şöhret elde etmek için manevî değerleri feda etmek ve bir takım nefsanî şeyler zırvalayarak sürüleri peşinden koşturmak değildir. Dünyanın en akıllı adamı olmak için, ebedî hayatını tehlikeye atmadan; dünyada insanlara faydalı olmaktır. Dünyanın en akıllı adamı olmak, "adam gibi adam olmaktır." Dünyanın en akıllı adamı olmak, kendine zarar vermediği gibi başkalarına da zarar vermemektir. Dünyanın en akıllı adamı olmak, yarın ölecekmiş gibi ebedî hayatına; hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatına (faydalı olanlara) çalışmaktır. Dünyanın en akıllı adamı olmak, başkalarının hakkını gasp etmeden yükselmektir. Dünyanın en akıllı adamı olmak, sadist, mazoşist ve tüm agresif hareketlerden beri olmak ve empati, sempati ve tüm olumlu davranış biçimlerini sergilemek demektir. O halde bütün bunları kim yapmış ve yapmaktadır? Bu sorunun cevabını vermeye çalışalım.
 
Başta Âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed (a.s.m) olmak üzere dünyaya ve insanlara mânevî yönden rehberlik yapmış olan peygamberler, evliyalar, asfiyalar, mücedditler v.s. Allah'ın dostları, dünyanın en akıllılarıdır. Ancak bunlar bile, tebliğ ettiklerini Allah'tan gelen emirler şeklinde beyan etmişler ve kendilerinin ise bir "müjdeci" ve "uyarıcı" olduklarını bildirmişlerdir. Bu büyük zâtlar bile kendilerini dünyanın en akıllı adamı olarak göstermemişlerdir. Kaldı ki, biz kim oluyoruz da kendimizi dünyanın en akıllı adamı olarak tescil ediyor ve ettiriyoruz? Ayrıca insanlığa büyük hizmet etmiş olanlar; yani elektriği, iletişim vasıtalarını ve hayatı kolaylaştıran faydalı aygıtları bulanlar, dünyevî açıdan en akıllı insanlardır. Bunlar dahi kendilerini "Ben dünyanın en akıllı adamıyım" diye lanse etmemişlerdir.
 
Peki biz kendimiz için ne diyebiliriz? Elbette biz de kendimizi sahip olduğumuz akıl düzeyine uygun olarak yetiştirmek ve geliştirmekle mükellefiz. Ama akıl akıldan üstündür, tezini unutmadan "toplu akıl" nimetlerinden faydalanmasını da bilmeliyiz. Yani çok iyi bilsek dahi, daha iyi bilen bulunabilir teziyle başkalarına danışarak bilgimizi ziyadeleştirmeli ve kişisel gelişim ve başarı grafiğimizi bu minval üzere yükseltmeliyiz. Başarılı olsak da, kendimizi çok yüksekler de bulsak da, geçmişimizi ve insan olduğumuzu unutmamalı ve diğer insanları asla alçak görmemeliyiz. Kendimizi "dünyanın en akıllı adamı" ilân etmemize gerek yok. Eğer öyleysek, bırakalım bunu başkaları söylesin.
 
Yeni Asya
Dr. Kenan ÖREN

20.01.2007


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com