Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

Hitabet nazikçe olmalı

Abdülhamid Han, hitabete son derece ehemmiyet verir, kimseyi "sen" diye çağırmadığı gibi hizmetçilerine dahi "getir", "götür" şeklinde emir vermezdi. "Getiriniz" veya "götürünüz" gibi nazikane şekilde emir verirdi. Kız çocuklarına "kızım" veya "sultan" diye hitap eder, kadınlarına da pek saygılı muamelede bulunurdu, "başkadın" veyahut "başikbal" şeklinde haber gönderir ve çağırırdı.

İngiliz Ajanı Yahudi Vambery de : "Onu fazlasıyla zeki ve uyanık buldum. Hazır cevap olmasına rağmen, görüşlerini ancak inceden inceye düşünüp taşındıktan ve danışmanlarının fikirlerini aldıktan sonra ifade eder." diyordu. (35)

Oğulları ile selamlık dairesinde görüşür, hangisini isterse "gelsin" diye emrederdi. Büyük oğullarına karşı daha resmi idi. Onlar da huzurda daima İstanbulin denilen yakası kapalı yırtmaçlı bir çeşit elbise ile çıkarlardı. Adi pejmürde kıyafetle asla huzuruna gitmezlerdi. En çok sevdiği oğlu Burhaneddin Efendi ile küçük oğullan, büyük olan diğer Şehzadelerden daha sık huzura giderlerdi. Cuma selamlıklarında oğullarının bulunmasını mutlak isterdi. Oğullarına yapacağı ihtarları direk yapmaz ya musahiplerle vaya mabeyncilerle yapardı. (36)


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com