Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim
Ticarette İtimat ve Güven
Yunus bin Ubeyd, ticaretle uğraşırdı. Bir gün dükkana kalfasını bırakıp camiye gitti. Dönerken bir adamın elinde bir kumaş topu gördü. Nereden aldığını sordu. "Yunus bin Ubeyd'in dükkanından" dedi müşteri. Aralarında şu konuşma geçti:
-Kaça aldın?"
-Dört yüz dirheme."
-Nasıl olur ?Bunun değeri iki yüz dirhemdir. Ben malıma haram karıştırıp ta bütün malımı haram hale getirmek istemem. Gel benimle birlikte.
Beraberce dükkana gittiler. Tezgahtan çağınp, "İki yüz dirhemlik kumaşı dört yüz dirheme sen mi verdin?" dedi. "Evet, ama kendisi razı oldu" dedi tezgahtar. Yunus bin Ubeyd "Peki," dedi. "Bu adam malın asıl fiyatını bildiği için mi, yoksa böyle sandığı için mi razı oldu?"
Cevap yoktu tezgahtarda. Yunus bin Ubeyd, "Peki sen müşterinin itimadını kötüye kullanarak yalan söyleyip de fazla para alan kimseye Allah'ın lanet ettiğini bilmiyor musun?" Tezgahtarda yine cevap yoktu. Yunus bin Ubeyd, "Sen bana yaramazsın" deyip işine son verdi ve müşterisine de iki yüz dirhemi iade etti. İslam'ın toplumsal dinamizmi itimat ve güvenle sağlanabilir. Bunun zıddı ise bireylerin birbirlerini kuşkuyla izlemesi, fertler arası güven duygularının yıkılmasıdır. Bunlar zamanla sosyal çalkantılara zemin hazırlayan etkili başlangıçtır. Sosyal çalkantılar peynirin kendi içinden kurtlanmasına sebep olan rutubetli hava gibidir. Veya kurdun koyunlara saldırması için en uygun şartları oluşturan sis gibidir.
"Doğru ve güvenilir tüccarlar, kıyamet gününde peygamberler, şehitler ve sıddıklarla beraber bulunurlar." (16)
"Sizin en hayırlınız, hayrı umulan ve şerrinden emin olunan kimsedir. Sizin en şerliniz ise hayrı umulmayan ve şerrinden emin olunmayan kimsedir." (17)
--------------------------------------------------------------------------------
16- Darimi, Büyü, 8.
17- Tirmizi, Fiten, 62; Ahmed, a.g.e., 2/268.278.
Halil Atalay