Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

(Helal Kazanç Hassasiyeti) Helal Bize Yeter!

İnsanın en başta gelen vazifelerinden biri helal dairede yaşamak, helal kazanmak ve helal yolda harcamaktır. Allah bizi imtihan etmek için bazı şeyleri haram, bazılarını da helal kılmıştır. Fakat helal dairesini o kadar geniş tutmuştur ki, harama girmeye ne ihtiyaç, ne de mecburiyet vardır. Sonra haram daireyi mayınlı bölge gibi tehlikelerle doldurmuş, helal daireyi de meyvelerle dolu güllük gülistanlık bir bahçeye döndürmüştür. Birçok emir ve yasağı da sırf bizim iyiliğimiz, dünya ve ahiret mutluluğumuz için koymuştur.

Rasülullah (sav) şöyle buyurdular:

"Ey insanlar! Şüphesiz ki Allah 'Tayyib'tir (temiz, güzel ve hoştur) bu yüzden güzel ve hoş olan (Tayyib) şeylerden başkasını kabul etmez. Allah mü'minlere de Peygamberlere emrettiği şeyleri emretti ve şöyle buyurdu:

"Ey Rasüller! Helal olan şeylerden yeyin ve salih ameller işleyin. Çünkü Ben sizin yaptıklarınızı pekala bilirim." (23 Mü'minun, 51)

Bir başka ayette de:

"Ey iman edenler! Size verdiğimiz azıkların helal ve hoş (tayyib) olanlarından yeyin." (2 Ba-kara,172)
(Rasülullah devamla) şöyle buyurdu:

"Bir kimse (Allah için) uzun bir yolculuğa çıkmıştır. Saçları darma dağınık, toza toprağa bulanmış bir vaziyette ellerini semaya uzatarak: "Ya RabbüYa RabbiL.diye dua eder. Halbuki yediği haram, içtiği haram, giydiği haram kısacası kendisi haramla beslenmiş olursa böylesinin duası nasıl kabul edilir?" (1)

"Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını, yalan yemin ve şehadet ile yemeniz için o malları hakimlere (reislere, yetkili idarecilere, mahkeme hakimlerine el altından) vermeyin. "(2 Bakara, 188)

"Yerde sizin için geçim vasıtalan yarattık." (15 Hicr, 20)
"Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin." (62 Cuma, 10)
Bu ayetler bize helal ve temiz nzıklan kullanmamızı, haram yollara, haramlara başvurmamamızı, yeryüzünde bir çok helal ve geçim vasıtalarının bulunduğunu, yeryüzüne dağılıp Allah'ın lütfundan bunları istememizi emretmektedir.
Haramlardan kaçınmak gibi helal kazanç sağlamak da farz bir emirdir. Hadis-i şeriflerde şöyle buyurulmuştur:
"En faziletli amel helal kazançtır." (2)
"En temiz ve üstün kazanç, kişinin el emeği ve her türlü dürüst alış-verişten kazandığıdır." (3)
"Helali aramak cihattır." (4)
"Helalin ne olduğunu öğrenip onu kazanmaya çalışmak her müslümana vacip (gerekli) dir." (5)

"Ey insanlar! Allah'tan korkunuz ve (dünyalığı) isteme hususunda mutedil olunuz (her türlü aşınlıktan ifrad ve tefritten sakınınız). Çünkü nzkı gecikse bile tamamını almadıkça hiçbir nefis ölmeyecektir. O halde (rızık talebinde) Allah'tan korkunuz.. Ve (dünyalığı) istemekte mutedil olunuz. Helal olanı alınız ve haram olanı terkediniz." (6)

Hadis, dünya malını ve nzkı elde ederken mutedil olmayı, yani talepte (çalışmada, istemede, kazanmada) kusur etmemeyi ve aşın hırsa da ka-pılmamayı, bunu meşru ve helal yoldan kazanmaya çalışmayı emretmektedir.

Yüce Kitabımız'da Allah Teala' nın faizi batıracağı, sadakalan arttıracağı (2 Bakara, 276) bildirilmiştir. Hadis-i şerifte ise ancak helal maldan verilen sadakaların kabul edileceği ve değerlendirileceği, haramlann kabul edilmeyeceği şöyle ifade edilmiştir: "Kim helal kazancından bir hurma kadar sadaka verirse, -ki, Allah,helalden başkasını kabul etmez- Allah o sadakayı kabul eder. Sonra onu dağ gibi oluncaya kadar herhangi birinizin tayını büyüttüğü gibi, sahibi adına ihtimamla büyütür." (7)

"Canım kudret elinde olan (Allah)'a yemin ederim ki, haram yoldan mal kazandıktan sonra kişinin onu harcamasının kendisine hiç bir hayrı ve bereketi yoktur, verdiği sadaka kabul edilmez. O maldan geriye kalan da onun ancak cehennemdeki azığı olur. Allah kötülüğü kötülükle yok etmez (aksine) kötülüğü iyilikle yok eder. Pisliği pislikle gidermez." (8)

"Helal (rızık) aramak dini yükümlülüklerden bir farzdır." (9)
"Şüphesiz Allah Teala, helal nzık arama yolunda kulunu yorgun düşmüş görmekten hoşlanır." (10)
Ayeti kerimede de şöyle buyrulmuştur:

"Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sının aşmayın. Allah sının aşanlan sevmez Allah'ın size vermiş olduğu helal ve temiz olarak verdiği nzıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah'tan korkun." (5 Maide, 87-88)

Hz.Peygamber şöyle uyarmıştır: "Öyle bir zaman gelecektir ki, kişi malını helalden mi haramdan mı elde ettiğini önemsemeyecek." (11)

Esas mesele para kazanmak değil, helal kazanmak olmalıdır. Haramda hayır yoktur, bereket yoktur. İbrahim Ethem Hz.leri: "Midelerine girenlerin helal mi, haram mı olduğunu araştıranlar iman bakımından yükselirler. Kazançlannın helalliğini düşünmeden dünyalık peşinde koşanlar ise önce mide fesadına uğrarlar, sonra da huzurları kaçar, manen yükselemez, alçalırlar. Ne ibadetle-rinin,ne de yaptıkları iyiliklerin zevkine varabilirler." Abdullah bin Ömer (ra) : "Namaz kılmaktan yay gibi, oruç tutmaktan çivi gibi olsanız da haram ve şüpheli şeylerden kaçınmazsanız, Allah o ibadetleri kabul etmez." demiştir.

Sehl (ra): "Haram lokma yiyenin azalan - bilsin bilmesin, istesin istemesin- isyan eder ve yediği helal olan kimsenin de azalan kendisine itaat eder ve hayırlı işleri yapmaya muvaffak olur." demiştir.

Hz. Ebu Bekir (ra) kölesinin getirdiği bir sütten içti ve hemen kölesine dönerek: "Bunu nereden aldın?" diye sordu. Köle: "Kehanette bulundum, yani gaybden bazı haberler verdim de ücret olarak bu sütü aldım." dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir (ra), içtiği sütü midesinden çıkarmak için boğazına parmak saldı ve boğulacak şekilde istifra ederek, çıkarmaya çalıştı, sonra da: "Allah'ım, midemde kalıp damarlanma karışan kısmından sana sığınınm." dedi. (12)

Cahız, helal kazancın muhakkak helale harcandığını, kötü kazançlann kötü şeylere kaydığını, temiz kazançlann da temize yöneldiğini ifade ettikten sonra Hasan Basri'nin bir sözüne yer verir. Hasan Basri der ki: "Bir adamın servetinin nereden geldiğini öğrenmek istiyorsanız, nereye harcadığına bakınız. Çünkü kötü kazançlar israfa harcanır." (13)

Haramlar, Allah Teala ile kullarının arasına girer ve dualarının kabulünü önler, engel olur. Bunun için Allah Teala, önce helal yemeyi emretmekte, arkasından da salih amelleri işlemeyi emretmektedir (23 Mü'minun, 51).

Hz. Peygamber şöyle buyurarak uyarmıştır: "Besleneceğin şeyleri helal ve temiz yap ki, duaların kabul olunsun." (14)

"Bedenine haram gıda giren bir kimsenin duasını kırk gün müddetle bârigâh-ı uluhiyyete ulaşmayacağı" yolundaki bir hüküm tevatüren zamanımıza kadar gelmiştir. Bunun sebebi, vücuda giren bir lokmanın tamamen tasfiyesinin biyolojik olarak kırk günde gerçekleşebilmesi keyfiyetidir.

Müfessir Merhum Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın: "İsm-i Azam duası, 'helal lokma'dır." tarzında bir beyanı olduğu söylenir. Yani ibadet ve duaların makbuliyeti yenilen lokmaların manevi durumuyla da yakından alakalıdır. Zira helal lokma vücutta kulluk enerjisini meydana getirir. İnsanların isyanının sebebini haram lokmada aramak gerekir. Çünkü haram lokmayla beslenen bir vücudun ibadete meyilli olması mümkün değildir.Haramla beslenen bir vücut, ibadetlere değil, şehvete meyillidir. Haramla beslenenler şehvet tüccarıdır.

Şeytan haram yiyenlerin dostudur onların, yoldaşları şeytandır. Şeytan onları gaflete, günaha sevkeder, ibadetlerden uzaklaştırır. Hz.Mevla-na'nın diliyle:(15)

"Bilgi de hikmet de helal lokmadan doğar; aşk da, merhamet de helal lokmadan meydana gelir. Bir lokmadan haset, hile doğarsa, bilgisizlik, gaflet meydana gelirse sen o lokmanın haram olduğunu bil. Hiç buğdayını ektin de arpa çıktığını gördün mü?"

İbrahim bin Edhem'de şöyle demiştir: "Kemale erenler, ancak midelerini gireni kontrol etmekle kemale erebilmişlerdir."
"Kişinin dindarlığı ekmeğinin helalliği nispe-tindedir." (Süfyan-i Sevri)

Gönül ehli: yerken ağzınıza girene, konuşurken ağzınızdan çıkana dikkat edin..! tavsiyesini yapmışlardır.

Öyleyse hem helal kazanmalı, helal yemeli, hem de helal yolda harcamalıdır. Zira Rasülullah (sav) hadislerinde helal yemeyi, cennete girmenin şartları arasında saymış (16), helalden kazanan kimseyi müjdelemiştir (17). Buna karşılık, vücudu haramla beslenen kimsenin cehenneme layık olduğunu (18), böylelerinin dualarının ve amellerinin kabul edilmeyeceğini bildirmiştir.


--------------------------------------------------------------------------------

1- Müslim, Zekat, 65; Tirmizi, Tefsir, 3 (37); Darimi, Rikak, 9; Ahmed, MUs-ned, 2/328.
2- Milnavi, Feyzul-Kadir, 2/26.
3- Ahmed, a.g.e., 2/334,357; Münavi, a.g.e., 1/547.
4- MUnavi, a.g.e, 4/270; Zebidi. İthafus-Sadetil-Mtittegin, 1/131, 4/137; Aclu-ni, Keşfül-Hafa, 2/162.
5- Heysemi, Mecmauz-Zevaid, 10/291; Zebidi, a.g.e., 1/131,4/37,6/46; Münzi-ri, Et-Terğib vet-Terhib, 2/546.
6-lbniMace,Tıcarat,3;Hakim,Müstedrek,2/4. .
7- Buhari, Zekat, 8, Tevhid, 23; Müslim, Zekat, 63,64; Tirmizi, Zekat, 28; Ne-sai, Zekat, 48; lbni Mace, Zekat, 28.
8- Ahmed, a.g.e., 1/387.
9- Taberani, Mu'cemul-Kebir, 10/90; Zebidi, a.g.e., 1/131; Acluni, a.g.e.,2/59,162.
10-Zebidi, a.g.e., 5/415.
11- Buhari, Ticaret, 58; Nesai, Zekat, 64; MUnavi, a.g.e., 9/346.
12- Gazali, İhya, 2/238-240.
13- Yeniçeri, Celal, İslam İktisadının Esasları, 205.
14- Münziri.Et-Terğib vet-Terhib,2-547.Tecrid-i Sarih,6/357.
15- Tahirul-Mevlevi, Şerhi Mesnevi,3/832-834
16- Hakim, a.g.e., 4/104; Tirmizi, Zühd, 47.
17- Heysemi, a.g.e., 10/229.
18- Müslim, Taharet, 1; İbni Mace, Taharet, 5; Ahmed, a.g.e., 5/342-343.

Halil Atalay


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com