Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

İşgücü Veriminde Mekan Nasıl Olmalı?

Milletlerarası rekabetin giderek arttığı günümüzde, işletmeler pazarda tutunabilmek için, teknolojik yeniliklere ayak uydurmak ve bilgi, sermaye, işgücü, makine, toprak gibi temel üretim faktörlerini en verimli şekilde kullanmak mecburiyetindedir. İşgücünün şuurlu kullanılması, verimliliğin artırılmasında öncelikli bir yer tutar. Bilhassa çalışma mekânındaki şartların imkân dâhilinde optimize edilmesi, işgücü kapasitesinin yerinde kullanılmasına müspet tesir eder. Bu şartlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Mekânın, yapılan işin gerektirdiği genişlikte olması,

• İşe uygun sıcaklık,

• Havalandırma ve nemlilik,

• Aerobik kapasite,

• Çalışma esnasında ihtiyaç duyulan enerji miktarı ve diğer metabolik ihtiyaçlar,

• Mekândan kaynaklanan veya dış menşeli gürültü, stres.

Mekânın genişliği

Maliyeti azaltma mülâhazalarıyla, çalışma mekânının daraltılması genelde iş verimine menfî tesir eder ve hedeflerin gerçekleşmemesine yol açar. Bu durum, bilançoya görünmeyen maliyetler cinsinden yansır ve menfî bir netice doğurur. Bundan dolayı, mekânın genişliği yapılan işe uygun olmalıdır.

Mekân sıcaklığı

Araştırmalar, çalışma mekânı sıcaklığının vücut içi sıcaklığı (37 oC civarında) üzerinde tesirli olduğunu göstermektedir. İnsan için en uygun çalışma mekânı sıcaklığı 18,3 oC’dir. Bu sıcaklığın alt ve üst limitleri ise 15,6 ve 20 oC’dir. Mekân sıcaklığı bu sıcaklık değerlerinin dışında ise, vücut sıcaklığının ayarlanması bünyeye fazladan bir yük getirmekte, bu da insanın çalışma esnasında optimum vücut metabolizmasına menfî tesir etmektedir. İnsana çevre sıcaklığında meydana gelen değişmelere karşı vücut iç sıcaklığını sâbitleyecek mükemmel bir mekanizma bahşedilmiştir. Çalışanların fizikî aktiviteleri arttıkça vücut sıcaklıklarının sâbit kalması için mekân sıcaklığının düşürülmesi gerekmektedir. Farklı iş kollarına göre ideal mekân sıcaklıkları şu şekilde belirlenmiştir:

• Bürolarda veya daha az hareket gerektiren işlerde: 20 oC,

• Çoğunlukla oturularak yapılan işlerde ve satış yapılan kapalı yerlerde: 19 oC,

• Çoğunlukla oturmadan yapılan işlerde: 17 oC,

• Ağır çalışma gerektiren işlerde: 12 oC.

İş yerlerinde ısı yayan kaynaklar varsa, bu ısı, mekânın ve dolayısıyla çalışanların vücut sıcaklığını artırır. Bu da çalışanların verimliliğinin düşmesine sebep olur. Bundan dolayı çalışanların yüksek sıcaktan korunmaları sağlanmalıdır. Bunun yanında mekân yalıtımının iyi olmamasından kaynaklanan ısı kayıpları da yine çalışanların vücut sıcaklığı dengesinin bozulmasına sebep olabilir. Bu gibi ısı kayıplarının engellenmesi de çalışanların verimini artırır. Aynı iş yerinde farklı çalışma mekânları arasındaki sıcaklık farkının 4 oC’den fazla olmamasına özen gösterilmelidir. İdeal sıcaklığın sağlandığı çalışma mekânlarında verimlilik artışının yanında iş kazalarında da azalma meydana gelmektedir.

Havalandırma ve nemlilik

Çalışma mekânları için en ideal hava hareketi 150 mm/sn’dir. Hava hareketinin 510 mm/sn’nin üzerinde olduğu çalışma mekânı esintili; 100 mm/sn’nin altında olduğu mekân ise, havasız olarak nitelendirilir. Hava hareketlerinin çalışma verimi üzerindeki tesiri, hareket hâlinde olan havanın insan bedenine çarpması neticesinde deride meydana getirdiği sıcaklık değişikliğinden kaynaklanır. Eğer mekândaki hava hareketinin ısı seviyesi düşükse çalışanların şikâyetleri artmaktadır. Bu yüzden iş yerlerindeki hava hareketi belirtilen sınırlarda tutulmalıdır. Bunun için çalışma mekânı iyi yalıtılmalı, mekâna değişik yollardan soğuk hava girişinin önüne geçilmelidir. Havasız bir mekân insanlar üzerinde nahoş bir tesir bırakır. Bunu bertaraf etmek için bir hava hareketi oluşturulacaksa, bu hareket, yerden yüksekliği 1-2 metre arasında olan bir kesit boyunca oluşturulmalıdır. Bunun yanında çalışma mekânında her bir çalışan için en az;

• Ekseriyetle oturularak yapılan işlerde 12 m3,

• Ekseriyetle ayakta yapılan işlerde 15 m3,

• Bedenle ilgili ağır işlerde 18 m3 hacim hava bulunmalıdır.

Çalışma mekânının nemlilik derecesi, çalışanların verimliliği üzerinde tesirli bir diğer faktördür. Bu yüzden mekânın havasının çok kuru veya nemli olmasından kaçınılmalıdır. Çok kuru havada burun içi, ağız boşluğu ve soluk yolları kurumakta ve bu durum çalışanda rahatsızlığa sebep olmaktadır. Havanın fazla nemli olması ise, insanların burun ve boğazlarında dolgunluk duygusu, ciltlerinde ise yapışkanlık oluşturmaktadır. Çalışma mekânındaki havanın ideal nemlilik değeri % 40–70 arasında olmalıdır. Çalışma mekânının nemliliği istenen seviyede sağlanamıyorsa, çalışanlara sık sık, uzun dinlenme süreleri verilmelidir.

Aerobik kapasite

İş yapmakta olan bir insanın deniz seviyesinde solunum yoluyla alabileceği azamî oksijen miktarı olarak adlandırılan ‘aerobik kapasite’ esas alınarak insanların yaptıkları işler zorluk derecelerine göre;

• Hafif işler: Aerobik kapasitenin % 25’inden az,

• Zor işler: Aerobik kapasitenin % 25-50’si,

• Maksimum kapasitenin altındaki işler: Aerobik kapasitenin % 50-75’i,

• Maksimum kapasitedeki işler: Aerobik kapasitenin % 75-100’ü ve

• Bitkinliğe yol açan işler: Aerobik kapasitenin üzerinde oksijene ihtiyaç duyulan işler şeklinde sınıflandırılabilir. Maksimum kapasitenin altında kalan işler fazla enerji gerektirmezken, üstünde o-lan işler daha fazla enerji gerektirir ve bu tür işler yorucu işlerdir. Bu nispet % 100’e yaklaştıkça işlerin zorluk derecesi artmaktadır. Bu gibi zorluk derecesi yüksek işlerde sık sık dinlenme aralarının verilmesi gerekir.

Çalışma esnasında ihtiyaç duyulan enerji miktarı ve diğer metabolik ihtiyaçlar

Vücudun azot dengesinin sağlanabilmesi için gerekli olan günlük asgari protein 25 gramdır. Çalışan bir insanın günlük normal protein ihtiyacı ise 50–100 gram arasındadır. Bu ihtiyacın yarısının hayvanî proteinlerden karşılanması gerekmektedir. Normal işlerde çalışan bir kişinin günlük yağ ihtiyacı, vücut ağırlığının her kilogramına karşılık 1 gramdır. Orta ağırlıktaki (60 kg ağırlıkta) çalışan bir işçinin günlük 3.500 kilokaloriye ihtiyacı vardır. Uzun süre bu değerin altında beslenilmesi çalışma verimini düşürür. Aşırı beslenme ise, besinler sindirilene kadar çalışanların işte isteksiz davranmasına ve dolayısıyla verimde bir düşüşe sebep olur.

Gürültü ve stres

İşin ayrılmaz bir parçası olan veya çevreden kaynaklanan gürültü; gürültünün veya başka faktörlerin yol açtığı stres, çalışma verimini belli nispette düşürür. Bu menfî durumu olabildiğince düşük seviyede tutmak için fizikî (kulaklık, mekânda yeterli ses izolasyonu vs.) tedbirler almak ve gürültü girmeyecek şekilde hazırlanmış dinlenme mekânları yapmak gerekir. Stresin azaltılması için, kitap okunacak, film seyredebilecek, sohbet edebilecek odalar ve zaman aralıkları plânlanmalıdır.

Diğer faktörler

Yukarıda sayılanların yanısıra, iş verimine tesir eden başka hususlar da şu şekilde sıralanabilir:

• Çalışma alanının taban kaplamaları mümkün olduğunca ahşaptan yapılmalıdır. Eğer bu sağlanamazsa yüzeyi kaymayan, kolay temizlenebilen, toz tutmayan ve ısı yalıtımı iyi olan malzemeler kullanılmalıdır.

• Çalışma yerinde duvar ve tavanların, kapı ve pencerelerin kirlenmeyi, nemlenmeyi önleyecek, gürültü ve tozu azaltacak şekilde kaplanması veya boyanması sağlanmalıdır.

• Genel aydınlatma için kullanılan ışık kaynakları imkânlar elverdiği ölçüde yükseğe yerleştirilmelidir. Işığın titreşimsiz olması, çalışma yüzeylerinde yansımaların olmaması, aydınlatmanın bütün alanlara eşit yayılması, ışık ve aydınlatma yüzeylerinin düzenli aralıklarla temizlenmesi, yayılan ışığın gölgeleme yapmaması sağlanmalıdır. Tekniğine uygun bir aydınlatma ile işler daha iyi görülür, üretim hızlanır, çalışanlarda yorgunluk azalır, olması muhtemel baş ağrıları en aza indirilir.

• Çalışma mekânında tozlanmanın mümkün olduğunca önüne geçilmelidir.

Kabiliyet ve motivasyon

Kişi çalıştığı alanda ne kadar kabiliyetli olursa, o kadar verimli çalışır. İş verimi kabiliyetle doğru orantılıdır. Ayrıca eğitim ve tecrübe de önemlidir. Kâfi derecede iş kabiliyetine sahip olan bir kişinin, verimliliğini belirleyen en önemli unsur, kişinin işteki motivasyon seviyesidir. Motivasyon ile kişi, iş kabiliyetine sahip, ancak iyi motive edilmemiş bir çalışandan daha verimli olabilir.

Netice itibariyle, insana bahşedilen başta ömür ve sağlık sermayesi olmak üzere her türlü nimet verimli bir şekilde kullanılmalıdır. İsraf haram olduğundan ve nimetin bereketini azaltacağından, işgücü ve diğer kaynaklarımızı verimli bir şekilde kullanmamız gerektiğini unutmamalıyız. Mekân şartlarının çalışanın verimliliğini artıracak şekilde plânlanması, hem iş kazalarını azaltacak, hem de çalışanların sağlıklarının tehlikeye girmesini önleyerek maddî-mânevî kayıpların önüne geçecektir.

Kadîr-i Mutlak, insanı çevre şartlarına ve bunlardaki değişikliklere uyum sağlayabilen bir vücut sistemiyle yaratmıştır. İnsanlar da kendilerine bahşedilen bu sistemlerin kıymetini bilmeli, hayatlarını her açıdan faydalı ve verimli kılmaya çalışırken nimetlerin şükrünü de edâ etmelidir.

Kaynaklar
1. Akal, Z., 1997, İş Etüdü, Millî Prodüktivite Merkezi Yayınları, 29, Ankara.
2. Erkan, N., 2003, Ergonomi: Verimlilik, Sağlık ve Güvenlik İçin İnsan Faktörü Mühendisliği, MPM Yayınları No: 373, Ankara.
3. Niemela, R., Hannula, M., Rautio, S., Reijula, K., Railio, J., 2002, The Effect of Air Temperature on Labour Productivity in Call Centres-A Case Study: Energy and Buildings. 34, 759–764.
4. Arifağaoğlu, Ö. Vücut Isısındaki Harika Denge, Sızıntı Aylık İlim ve Kültür Dergisi, Mart, 2003.
5. Kurt, M., Önder, H., İklimin İnsan Verimine Etkileri, MPM Yayınları 372, I. Ulusal Ergonomi Kongresi, Ankara, 1988.


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com