Kariyer | Konular | Kitaplık | İletişim

İşsiz olabilirsiniz; ama "hedefsiz" olmayın

Toplum olarak en önemli problemlerimizden biri işsizlik ve gelir azlığı. İşsizlik sosyal patlamaların ana sebebi. Krizlerden sonra artan psikolojik sorunlar, boşanmalar vb.’nin bir kısmı ekonomik nedenlerden kaynaklanıp bu konuda milletçe daha duyarlı olmamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu problemin çözümünde her ne kadar idarecilere büyük görevler düşse de meselenin sosyal ve psikolojik kaynaklarının üzerinde de durulmalı ve gerek işsizler gerekse aileleri neler yapabilecekleri konusunda bilinçlendirilmelidir. İşsizliğin nedenleri elbette kişilerin içinde bulundukları şartlara göre değişmekle birlikte en büyük problem bilindiği gibi yeterli iş imkanlarının olmamasıdır. Bunun için daha fazla girişimcinin devletten destek alarak işsizlere iş imkanı açması gerekmektedir. Bununla beraber girişimcinin de uygun kalifiye elemana ihtiyacı bulunmaktadır. Bir konuda yetişmiş eleman bulmak kolay değildir.

Bir kişinin aranan eleman olma niteliğine sahip olamamasının bazı kişisel nedenleri de bulunmaktadır. Bunların başında kişinin yeterli eğitim alamaması, bilhassa tahsiline çeşitli sebeplerle devam edememesi gelmektedir. Bununla beraber eğitimli kesim arasında işsizlik oranının gittikçe arttığı da bilinmektedir.



Başarısızlıklar abartılmamalı


Aileler, gençleri iş konusunda yalnız bırakmamalıdır. Gencin doğru işlere müracaat edip etmediği öğrenilmelidir. Kendisine uygun olmayan işlere başvurup sınavlarda veya mülakatta başarısız olan daha sonra da yeniden başvurmaya cesaret edemeyen ve böylece gittikçe kendilerine güven duygularını kaybeden gençler çoktur.

Başarısızlıklar abartılmamalı, sonuçlardan ders alınıp yeni bir atılım için eksikliklerin giderilmesinin önemli olduğu çeşitli şekillerde anlatılmalıdır. En iyi yatırımın eğitime yapılan yatırım olduğu da unutulmamalıdır.

Tahsil kişilerin sadece gelir elde etmesi açısından değil sosyal hayatta başarılı olması ve milletçe kalkınmamız açısından önemlidir. Bununla beraber tahsilini tamamlayamayan, bu eksikliğini pratik hayatta çalışarak veya çıraklık eğitimi alarak giderip başarılı olan genel kültürünü de kendisini yetiştirerek geliştirenler de bulunmaktadır.

Diğer taraftan pek çok genç ailelerinin veya dostlarının sağladığı iş imkanlarıyla gelişip meslek sahibi olmaktadır. Önemli olan kişi üzerinde baskı yapılmaması, ilgi ve yeteneklerinin göz ardı edilmemesi ve bir amaç sahibi olup o amaç doğrultusunda hareket etmesinin kolaylaştırılmasıdır. İşsizliğe bir diğer çözüm şekli ise aile üyeleri tarafından yürütülen aile işleridir. Bu işlerin bir kısmı gençler için de iyi bir gelişme ortamı hazırlamaktadır.


Çabuk ve kolay kazanma yanlış bir düşünce


İşsizliğin çözümünde işsizlere yeni iş imkanları sağlanmasında yeni atılımlara ihtiyaç vardır. Aslında toplumumuzda girişimci ruha sahip olan, toplumun lokomatifi olacak kişiler çoktur. Ailenin maddi kaynaklarının yastık altı para denilen küçük birikimlerinin ailedeki girişimciler ve onlara maddi manevi destek olan aile üyelerinin dayanışması ile değerlendirilmesinin güzel örnekleri çoktur Fakat aile içi ortaklıktan kaçınan kişiler de oldukça fazladır. Bunda gerek aile içinde gerekse başka insanların hayatında yaşanan olumsuz tecrübelerin payı büyüktür

Girişimcilik çalışmalarını baltalayan nedenlerin başında, yapılan işte ehil olmama, ahlaki bozukluklar, kişiler arası iletişim çatışmaları ve yanlış anlamalar gelmektedir. Girişimcilik ruhuna en fazla zarar veren ise çabuk ve kolay kazanma arzusu olup; bunun zararlı sonuçları ancak ahlaki ve dini eğitim ve kişinin neyin ihtiyaç olduğunu ve önceliklerini iyi bilmesi ile önlenebilir. İnsanların çalışmayı sevmesi ve sürekli kendilerini geliştirmeleri de çok önemlidir. İşsizliğin bir diğer nedeni de kişinin bulduğu işin gelirini düşük bulduğu için çalışmamasıdır... Halbuki gençlerin düşük gelirli de olsa bir işte bilhassa aile işlerinde çalışmaları ve eğitim alarak kendilerini geliştirmeleri onlara ya daha yüksek gelirli işlerin kapısını açacak ya da kendi işlerine sahip olma imkanı sağlayacaktır. Elbetteki burada istismar edilmemek de esastır.

Diğer taraftan karşılıklı iyi niyetle gelişen aile işleri sadece aile üyelerine değil toplumdaki pek çok işsize de iş imkanı sağlamaktadır.


İster aile üyeleri isterse aile dışındaki kişiler arasında olsun iş hayatında başarılı olmak için kişilerin yaptıkları iş konusunda bilinçli olmaları, iş hayatının kurallarını iyi bilip tecrübe sahibi olmaları uzun ve kısa vade planlarını iyi yapmaları, çok çalışmaları, karşılıklı güvenle birlikte prensiplerin baştan konması, açık ve dürüst olunması, görev taksiminin iyi yapılıp yerine getirilmesi, maddi konuların çekinmeden profesyonelce rahat ve saygılı bir şekilde konuşulması, çalışma sisteminin iyi anlaşılması, gelir-gider dengesinin iyi kurulması ve başarıların karşılıklı takdir edilmesi gerekmektedir. İşverenle çalışanların bu kurallara uyup da başarıya ulaşmamaları hemen hemen imkansız gibidir. Tabii ki insan için kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğu ve kayıpların yeni atılımlar için sadece tecrübe oluşturduğu da unutulmamalıdır.

Hükümetin işsizlikle mücadelede kararlı olması, yeni vergi düzenlemelerinin yapılması, girişimciye yapılan teşvikler ve sağlanan imkanlar devletiyle el ele veren halkın girişimcilik ruhunu canlandıracak ve yeni iş imkanlarının sağlanması işsizlik ve gelecek endişesi taşıyan gençlerin kaygı düzeyini azaltarak ümitlerini ve çalışma arzusunu artıracak böylece hem devlet hem de millet güçlenecektir.


İlgi duyulan alanda eğitim almamak motivasyonu etkiliyor


Anne babaların çocuklarını onların istediği ve yetenekli olduğu değil de kendilerinin istedikleri alanda tahsil yapmaya zorlamaları kişilerde daha sonra motivasyon eksiliğine yol açabilmektedir. Bu durumu önlemek için meslek seçiminde ilgi ve yeteneklerin iyi değerlendirilmesi ve ailelerin veya diğer etkili kişilerin kendi isteklerini empoze etmekten kaçınıp sadece bilgilendirmeleri gerekmektedir. Bazen ilgi ve yetenekler değişebilir. Bu durumda kişinin kendisini yenileyebilmesi ve ailenin ve diğer tecrübeli ve bilgili kişilerin uygun şekilde bilgilendirmesi kişinin severek çalışacağı bir iş bulmasını kolaylaştırır.


Birçok genç işi nasıl bulacağını bilemiyor



Yeni istihdam alanları, kişilerin hakları, devletin sağladığı imkanlar her geçen gün değişmektedir... Bu gibi sebeplerle işsiz kalınmasının önlenmesi için kişilerin bilgiye ulaşması önemlidir. Danışmanlık hizmetleri bu konuda önem arz etmektedir. Üniversiteye hazırlık kurslarının verildiği dershanelerden de bu konuda yayınlanmış kitapçıklar elde edilebilir.


Yeterli donanım olmaması da engellerden biri


Aslında kişi diploma notunun düşük olması sebebiyle bazı iş imkanlarından mahrum olacağını düşünebilir. Fakat diploma notu, yüksek lisans eğitimi veya devlet memurluğu başvurusu gibi durumlarda önemli olsa da özel sektörde başka özelliklerle birlikte değerlendirilmektedir. Bir veya iki yabancı dil, işle ilgili başka eğitimler almış olmak, tecrübe ve her şeyin başında kişinin başvurduğu işte çalışmayı gerçekten istemesi ve kendine güvenmesi diploma notunun yüksekliğinden bazı durumlarda daha önemlidir.



FARİKA TEYMUR ARTIR

slm.a
bence insanların iş bulamamlarının veya buldukları işte verimli ol(a)mamalarının gerçek nedeni kendilerine uygun işte çalışmıyor olmalarıdır. insanlar neden uygun olmayan işlerde çalışıyorlar ?

1 - iş olsun ama ne olursa olsun anlayışı
2 - iş, eğer beklenen ve ya beklenenden daha çok para getiriyorsa o iş kaçırılmamalıdır.
3 - Çevre veya ykınların o iş veya o işte çalışanlara ilişkin övgü ve yaklaşım tarzları.
4 - yerinde ve zamanında karar vermeyi bir türlü akledemememiz, iş işten geçtikten sonra uyanmanın kimseye fayda sağlamıyor olması
5 - Aşırı duygusal yaklaşımımız ve tabii ki
6 - KENDİMİZİ TANIMAMAMIZ (Yani kendi yetenek ve ilgilerimizin farkında olmamamız)
... vs gibi temel başlıkların yanı sıra başka maddeler de sıralanabilir.

ama yapılacak şey önce insanın kendisini tanıması ilgi ve yeteneklerinin farkına varması sonra da meslekleri tanıması sonra da ikisinin arasında kendisine en uygun olan mesleği seçmesidir.

mesleklerinde incelenmesinin kendisine göre kuralları vardır. bu da önemli bir meseledir.

ama şu konu kessinlikle bilinmelidir ki yapılan araştırmalara göre bir insanın ömründe yaklaşık 40000 saatini mesleğiyle iştigal etmekle geçirmektedir ki bu da bir insan ömründe en fazla vakit geçirdiği unsurdur. bu kadar fazla vakit geçireceği bir olgu ile ilgili bu kadar alakasız kalmasının anlamak da zordur.

ama ülkelerin kallkınması sürecinde faydalandıkları en önemli kaynak şüphesiz insan kaynağıdır. Ülkemizde insan kaynağının da bu derece cömertce harcanması da önemli bir israf konusudur. bu hususta kendimize bir çeki düzen vermemiz elzem olmuştur.

insanın yetenkelerine uygun olmayan işlerde çalşmaması o insanın işinde geçirdiği sürede huzurlu olamaycaktır. huzurlu olmayınca yeterince kendisini işine veremeyecektir. kendisine işine veremeyince işinde ilerleyemeyecektir. üretemeyecektir. katkıda bulunamayacak veya kısmen katkıda bulunacaktır. bu da o insanın ekonomik olarak da tatmin olamayacaktır. böyle bir işte çalışan bir insanın her sabah işe gidişi de o insan için bir işkence olmaya devam edecektir.

saygılarımla
m.emin

Bence hükümetler işsizliğin önünü kolay kolay açamazlar.İşsizliğin önüne geçilmesi için
1)-Nüfüs artış hızı azaltılmalı.Özellikle doğuda bedava korunma ile ilgili unsurlar dağıtılmalı ve korunma yöntemleri ile ilgili halkı bilinçlendirici çalışmalar yapılmalı.Çok geç bile kalındı.
2)-Türkiyenin iş ihtiyaç haritası çıkarılmalı,Gereksiz üniversiteler gençlere iş sağlıyamıyorsa kapatılmalı,Endüstri meslek liselerine ağırlık verilmeli,Ara eleman açığı kapatılmalı,
3)Meslek borsası oluşturulmalı.Gözde meslekler veya çaptan düşen meslekler araştırılmalı,Mesela cazibesini yitiren mesleklerde niçin bu durumu düştüğü vasatlaştığı iş bilimcileri tarafından gözden geçirilmeli,
4)-Çalışma bakanlığı,Üniversiteler,TOBB,Sendikalar,TÜSİAD,Sivil toplum örgütleri,Zenaatkarlar,Duayen ustalar, ortak bir toplantı yaparak türkiyede iş ihtiyaç haritasına göre çalışabilecek işgörenlere olması gerekli vasıfları standartlaştırmalı.Örneğin hiç bir lahmacuncunun veya sabah pogaçcısının ürettiği mamüller birbirini tutmuyor.Yani işin standardı oluşturulmalı.Kabaca hem işin hemde işgörenin anayasasının adı konmalı.
5)- İş bakanlığı gençlere yurdışında çalışmalarını teşvik edebilecek düznlemeler ortaya koymalı ve bunlar dergi tv ile halka duyurulmalı,Yurdışındaki işçi arayan kuruluşlarla, veya yabancı bakanlıklarla devamlı diyolog kurulmalı


Kategoriler

- Başarı - Eğitim - Kişisel Gelişim - Hedef - Ticaret - Muhammed Bozdağ - İletişim - Nasihatler - Kariyer - Dua - Para - istemek - çalışmak - İslam - Abdülhamid Han - iş hayatı - Haber - Ekonomi - Osmanlı Sultanları - Rizik - Karar - Meslek - Osmanlı - Zaman Yönetimi - şükür - Motivasyon - Liderlik - Hedef Belirlemek - II. Abdülhamid Han - alışveriş - Para Kazanmak - istek - Arastirma - Osmanlı Devleti - yaşam - çalışmanın hedefi - Kriz - Hikayeler - Sorumluluk - İşsizlik - özgüven - Dünya Hayatı - Zaman - Nimete şükretmek - İslami ölçüler - içtenlik - duanın kabulü - İmaj - Modelleme - Helal Kazanç

MollaCami.Com